![]() |
||||
BEDENSİZ VARLIKLAR KİMDİR ?Beden öldüğünde ruhi varlık olumsuz eylemler veya büyük bağlılık yüzünden astral düzeyde takılıp kalabilir. Bu durumda ruhi varlık bir süre astral bedende kalmakta ve yeni bir maddi beden alamamaktadır. Bu şekilde astral düzeyde takılıp kalmış bedensiz varlıklar genelde 'hayalet' olarak adlandırılmaktadır. Bu hayaletlerden çoğu olumsuz enerjiyle yüklüdür ve 'kötü ruhlar' diye nitelendirilmektedir. Hayaletler çoğunlukla insanlarla irtibat kurmaya çalışmaktadır. Kendilerinin fiziksel bedeni olmadığı ve maddi zevkleri yaşamak için maddi bedeni olan birine ihtiyaçları vardır. Bu nedenle, hayaletler onları görebilen veya duyabilen birini aramaktadır. Ve böyle bir kişiyi bulunca onun ne olursa olsun dikkatini çekmeye çalışmaktadır. Dikkat çekmek için hayaletler kendilerinin melek, uzaylı, peygamber ve hatta Tanrı olduklarını söylemektedir. Takıldıkları insanın eğitimine ve inançlarına göre bir hikaye uydurmaktadır. Bu insanı, hikayelerine inandırdıktan sonra karmaşa dolu enformasyon aktarmaktadır. Burada özellikle 'bilgi' kelimesini değil 'enformasyon' sözcüğünü kullanıyoruz. Çünkü hayalet tarafından aktarılan enformasyon gerçekçi olmayan kavramlar, mantıkdışı spekülasyonlar, abes varsayımlar, anlamsız teoriler ve hiçbir dayanağı olmayan sadece zihin bulandırıcı öğretiler içermektedir. Tüm bunları 'dezenformasyon' kelimesi ile ifade edebiliriz. Bunlara kasten 'yanlış bilgi' demiyoruz. Çünkü 'yanlış bilgi' ibaresi felsefi bakış açısından pürüzlü bir ifadedir. Ya gerçekleri yansıtan bilgi var ya da gerçeklere dayanmayan yanlış enformasyon veya dezenformasyon var. Gerçek bilgi hiçbir zaman yanlış olamaz. Bilgi bilgidir, yanlış enformasyon ise dezenformasyondur. Hayaletler takıldığı insanlarla dalga geçerek her türlü dezenformasyonu gerçek bilgi olarak sunmaktadır. Onların amacı eğitim değil, ilgisini çekmek istedikleri insanın kafasını karıştırmaktır. Bazı negatif enerjiyle yüklü kötü ruhlar bilerekten dezenformasyon yaymaktadır. Onların amacı insanları gerçeklerden uzaklaştırmak ve evrim sürecini engellemektir. Kötü ruhlar basit hayaletlerden daha kurnazdır ve aktardıkları dezenformasyonun ne kadar zararlı olduğu sıradan bir insan tarafından farkedilemez. Sıradan insan tecrübesi olmadığı için kiminle konuştuğunu ayırt edemez ve bedensiz varlıklar tarafından verilen dezenformasyona körü körüne inanır. Günümüzde yaygın olan 'channeling' (kanal bilgisi) veya medyumik aktarım olaylarının %99 bu tür hayaletler tarafından gerçekleştirilmektedir. Paulson'un kitabı bu olgunun kesin bir kanıtıdır. Örneğin, kitapta Kundalini enerjisinin yanlış yönde akarak kuyruksokumundan aşağıya doğru yönlendiği söylenmektedir. Bu bir dezenformasyondur, çünkü söylenenler Kundalini enerjisinin doğasına aykırıdır. Kundalini enerjisi yüksek titreşime sahiptir ve uyandığında yükselmeye meyillidir, bu enerji hiçbir zaman kuyruksokumundan aşağıya doğru inmez. Ama KundaliniMuladhara Çakra merkezinin enerjisi aşagıya doğru akmaktadır. Deneyimsiz kişiler bu iki enerjiyi karıştırmaktadır. Böylece yanlışlarla doğrular karıştırılarak bedensiz varlıklar tarafından insanlara sunulmaktadır. Ayırt etme yeteneğine sahip olmayan kişiler bu tür dezenformasyona inanmaktadır. enerjisinin bulunduğu Başka bir örnek: Hayaletin Paulson'a aktardığı enformasyon, insanın "yedinci gözü" ve "yedi kalp çakra'sı" olduğuna dair dezenformasyon da içermektedir. Bu bir şaka gibi. Aslında hayalet Paulson'la sadece dalga geçiyor. Eğer birileri size, "Elinizde yedi parmak var" derse, sadece gülüp geçeksiniz çünkü elinize bakınca orada beş parmağın olduğunu görürsünüz. Ama eğer biri size göğsünüzde "yedi kalp çakra'sı" var derse, "Belki de var", dersiniz çünkü onları görmiyorsunuz. Fakat bir yazar bu tür şeyleri körü körüne kabul etmemelidir. Eğer Paulson'un durugörü yeteneği gelişmiş olsaydı, göğüste "yedi kalp çakra'sının" mevcut olmadığını görürdü ve bu dezenformasyonu kitabında bulundurmazdı. Bu sadece birkaç örnek, oysa kitap yanlış enformasyonla dolup taşmaktadır. Eski Tantra metinlerinde Kundalini 'temel enerji' olarak varsayılır. Bu yüzden, günümüzdeki bazı "kundalini" kitaplarında, Yoga'da Prana olarak adlandırılan enerji Tantra'da Kundalini olarak adlandırılır, denmektedir. Yani Prana ile Kundalini enerjilerinin aynı enerji olduğu iddia edilmektedir. Bu yanlış kavramdır. Bu abartılı yaklaşım, bazı tantrizm tarikatlarının Kundalini enerjisini temsil eden tanrıça Şakti'ye Yüce Tanrı olarak tapınmasından kaynaklanmaktadır. Aslında, Prana olarak adlandırılan enerji temel maddi enerjidir, Kundalini ise bu temel enerjinin sadece bir ürünüdür. Günümüzdeki bazı "kundalini" kitaplarında, çağdaş psikoloji biliminin terimlerini kullanarak Kundalini enerjisine insandaki bilinçaltı denilir. Bu yanlış iddiadır. Kundalini enerjisi şüphesiz ki, bilinçaltını etkilemektedir ama Kundalini enerjisi bilinçaltı değildir. |
![]() |