![]() |
||||
PRANA VİDYAPrana kelimesini açıklamak evreni anlatmak gibi zor bir iştir. Prana tüm uzaya yayılmış ve evrenin bütün boyutlarına nüfuz eden temel enerjidir. Fiziksel, zihinsel, zekasal ve cinsel enerjilerin temelinde Prana bulunmaktadır. Tüm enerji titreşimleri Prana’dan kaynaklanmaktadır. Isı, ışık, yerçekimi, manyetizma ve elektrik gibi tüm fiziki enerjilerin temelini Prana teşkil etmektedir. Tehlike zamanı tam ölçüde ortaya çıkan ve tüm varlıklarda bulunan gizli veya potansiyel enerji Prana denen enerjidir. Prana her şeyi hareket ettiren güçdür. Yaratma, koruma ve yok etme işlevleri bu enerji sayesinde gerçekleşmektedir. Kuvvet, yeti, güç, canlılık ve yaşam Prana vasitesiyle ortaya çıkmaktadır. Hayat ağacının kökünü besleyen su Prana enerjisidir. Prana evrendeki bütün canlı varlıkların yaşam nefesidir. Canlılar bu enerji aracılığıyla doğmakta, sayesinde yaşamakta ve bedenleri ölünce bireysel enerjileri kozmik enerjiyle birleşmektedir. Prana yaşam tekerleğinin göbeğidir. Evrendeki her şey onun üzerinde durmaktadır. Prana güneşe, aya, yere, bulutlara, rüzgara ve tüm madde formlarına nüfuz etmektedir. Yaşam ve ölüm Prana sayesinde gerçekleşmektedir. Tüm bilgiler bu enerji vasitesiyle alınmakta ve bütün eylemler bu enerjiyle desteklenmektedir. Bu nedenle, yogi Prana enerjisini kontrol altına almakta ve bilinçli bir şekilde kullanmaktadır. Başlangıçda Prana enerjisinin hareketi yalnızca akciğerlerin faaliyetinde algılanabilir. Akciğerler solunuma neden olan içsel enerjiyle çalıştırılmaktadır. Yoga sisteminde Prana kavramı çok bilimseldir. Prana kelimesi Pra ve Na hecelerinden oluşmaktadır. Sanskritçe Pra ‘devamlı’, Na ise ‘hareket’ demektir. Böylece Prana kelimesi ‘devamlı hareket’ anlamına gelmektedir. Bu devamlı hareket insan için anne rahiminde gebelik anından başlamaktadır. Prana devamlı harekette olan bir güçtür. Prana yaşam güçüdür, Prana Vidya ise bu güçün bedende artmasını ve depolanmasını sağlayan teknikleri açıklamaktadır. Ayrıca, Sanskritçe Pra ‘ilk birim’ Na ise ‘enerji’ demektir. Böylece Prana kelimesi ‘enerjinin ilk birimi’ anlamına gelmektedir. Prana, evrensel enerjinin ilk birimi veya temelidir. Akaşa evrenin sonsuz, içinde her şeyi bulunduran maddesidir. Prana ise evrenin sonsuz mevcut olan her yere yayılan temel enerjisidir. Kainatın bütün değişik biçimleri Prana enerjisi ile beslenir. Prana’yı kontrol eden kişi evrendeki bütün fiziksel ve zihinsel enerjileri kontrol etmektedir. Bunun dışında, Prana kelimesi Pra ve Ana hecelerine bölünebilir. Pra öneki ‘once’ veya‘ileri getirmek’, Ana fiili ise ‘nefes’ veya ‘yaşamak’ demektir. Bu şekliyle Prana kelimesi ‘nefes vermek’ veya ‘solumak’ anlamına gelmektedir. Sanskritçe Pranaka kelimesi ‘yaşayan varlık’ Prani ise ‘soluyan varlık’ demektir. Ayrıca, Prana kelimesi ‘nefesten önce’ anlamını da taşımaktadır. Nefes almadan önce Prana hiçbir niteliği olmayan saf ve nötr bir enerjidir. Nefes aldıktan sonra vücuda giren Prana çeşitli niteliklere sahip olur. Ayrıca Prana sözcüğü ‘solunum’, ‘canlılık’, ‘güç’, ‘enerji’, ‘kuvvet’ ‘can’ ve ‘ruh’ anlamlarında da kullanılmaktadır. Sanskritçe Vidya kelimesi ‘açıklama’, ‘görme’, ‘anlama’, ‘bilgi’, ‘bilgelik’ ve ‘ilim’ demektir. Böylece Prana Vidya ‘enerji bilimi’ veya ‘biyoenerji ilmi’ anlamına gelmektedir. Prana Vidya sayesinde bedendeki enerji aktifleşmekte ve enerjinin frekansı yükselmektedir. Bedende ısı veya yaratıcı güç üretilmekte ve enerjiyi etkilemektedir. Aktifleşen ve ısıtılan enerji yükselmeye başlar. Bu aşamada bedendeki biyoenerji canlanmaktadır. Prana Vidya ilmi enerjinin depolanmasına dayanmaktadır. Prana meditasyonu, cinselliği, savaşı ve şifacılığı destekler. Prana fiziksel bedeni canlandırır ve zihni güçlendirir. Prana hem fiziksel hem de zihinsel fonksiyonların temelindedir. Prana’nın hareketi zihindeki düşünceleri tetiklerken, düşünce akımı da Prana’nın hareketini etkiler. Dolayısıyla bu ikisi sürekli karşılıklı etkileşim halindedirler. Prana olayının anlaşılması çok zordur çünkü Prana ne oksijen ne de havadır. İnsan nefesini tutarak bir süre yaşayabilir. Yoga teknikleri sayesinde insan saatlerce nefessiz kalabilir. Bu sırada organizmanın doğasında olan Prana yaşamı desteklemektedir. Bununla birlikte, Prana olmadan insan bir saniye bile hayatta kalamaz. Prana sozcuğu ‘kozmik enerji’, ‘evrensel enerji’ veya ‘yaşam enerjisi’ anlamında kullanılmaktadır. 1. Prana, ‘kozmik enerji’ olarak adlandırılmaktadır çünkü bu enerji uzayın her yerinde bulunmakta olan çok ince bir enerji türüdür. Prana tüm evrene yayılmaktadır. 2. Prana, ‘evrensel enerji’ olarak adlandırılmaktadır çünkü evrendeki tüm canlı ve cansız varlıklar bu enerjiye dayanmaktadır. Hissedilmesi zor olan Prana tüm evrende ve dünyada hayatı sağlamaktadır. Prana tüm canlı ve cansızlara enerji veren ana kaynaktır. 3. Prana, ‘yaşam enerjisi’ olarak adlandırılmaktadır çünkü vucudun yaşamı ve fonksiyonları bu enerjinin faaliyetine bağlıdır. Bedende dolaşarak organizmanın bütün fonksiyonlarını destekleyen Prana modern terminolojiyi kullanarak ‘biyoenerji’ olarak da adlandırılabilir. Vidya sozcuğu ise ‘bilim’ veya ‘bilgi’ anlamına gelmektedir. Vidya kelimesi Vid kökünden gelmektedir. Vid sözcüğü ‘görmek’, ‘bilmek’, veya ‘anlamak’ demektir. Böylece Prana Vidya ‘biyoenerji bilimi’ anlamına gelmektedir. Çoğunlukla Prana sozcuğu ‘nefes’ olarak tercüme edilmektedir. Fakat nefes, Prana enerjisinin sayesinde insan bedende gerçekleşen fonksiyonlardan yalnız bir tanesidir. Nefes durunca Prana bedeni terk etmekte ve bununla hayat sona ermektedir. Genelde insan altı ay yiyeceksiz, altı gün susuz ve altı dakika havasız kalabilir. Ancak Prana olmadan yaşam derhal sona erer. Bunun dışında Prana sozcuğu ‘solunum’, ‘hayat’, canlılık’, ‘hava’, ‘rüzgar’ veya ‘güc’ anlamına gelmektedir. Vidya sozcuğu ise ‘algılamak’, ‘idrak etmek’ veya ‘farkına varmak’ anlamına gelmektedir. Böylece Prana Vidya sayesinde insan evrensel enerjiyi algılamakta ve idrak etmektedir. Prana Vidya çalışmaları sırasında bütün enerjetik fonksiyonlar güçlendirilir, algılanır ve kontrol edilir. Prana Vidya biyoenerjiyi güçlendirerek, yöneterek ve düzene sokarak bedendeki enerji mıktarını artırma işlemidir. Prana Vidya sayesinde enerji bedenin, beynin ve bilinçin etkin olmayan bölgelerine erişmekte, çeşitli doğal yetenekleri ve hassas algı güçünü uyandırmaktadır. Gök cisimleri, dünya ve bütün canlı varlıklar arasında karşılıklı bir tesir alışverişi vardır. Bu tesirin taşınma vasıtası Prana’dır. Prana evrenin her tarafına yayılmış, hiçbir boşluğa izin vermeyen bir bölünmezliğe sahip, eşsiz süptillikte, alınmaya ve dağıtılmaya doğal bir hassasiyeti olan, bütün motor hareketleri nakleden bir evrensel akışkandır. Yıldızların arasındaki insana uzay boşluğu olarak görünen şey gerçekte evrensel akışkanla doludur. En son bilimsel araştırmalar da uzayın bir zamanlar düşünüldüğü gibi bir boşluk olmadığını, her yere dağılmış zerreciklerle dolu olduğunu göstermektedir. Prana çok süptildir ve her şeye nüfuz etme kapasitesine sahiptir. Bazı bilim adamları ışık ve radio dalgalarının nakli için, evrensel eter teorisini ortaya atmıştır. Evrensel eter teorisi evrensel akışkan kavramıyla karşılaştırılabilir. Prana hem makrokozmik hem de mikrokozmiktir ve yaşamın temelidir. Maha-prana (büyük enerji) ise kozmik, evrensel ve her şeyi kuşatan enerjidir. Bu tükenmez kaynaktan herkes nefes alarak enerji emmektedir. Prana’yı algılamayan Maha-prana’yı anlamaz ve anlatamaz. Burada Maha-prana’yı anlatmaya kalkışsak bile tecrübesi olmayan sunulan açıklamaları sindiremez. Bedende bulunan enerji akımları hem Maha-prana’nın bir parcasıdır hem de ondan ayrılmış belirli enerjilerdir. Bütün canlı varlıklar Prana sayesinde yaşadığı gibi tüm evren Prana sayesinde var olmaktadır. Evrende her şey Prana’ya dayanmaktadır. Tümlev kozmik enerji Mukhya Prana yani ‘ilk enerji’ veya Samasti Prana yani ‘tüm enerji’ olarak adlandırılmatadır. Kişisel enerji Vasti Prana yani ‘bireysel enerji’ olarak bilinir. Zekayı ve yaratıcılığı harekete geçiren Prana hem somut hem de soyut dünyaların esas nedeni, kaynağı ve yöneticisidir. Evrenin tezahür etmesi, yaşaması ve çökmesi Prana aracılığıyla gerçekleşmektedir. Prana tüm canlı varlıkları yaşamın kaynağı ve özüyle birleştirmektedir. Prana, insanın soluduğu havada, içtiği suda, yediği besinde ve aldığı güneş ışınlarında bulunmaktadır. Evrende canlı ve cansız olan her şey Prana’ya bağlıdır. Yoga sayesinde zihin bilinçin denetimi altında olduğu için Prana’da denetim altındadır. Bu nedenle Yogi kan basıncını ayarlayabilir, kalp atışlarını kontrol edebilir, solunumunu durdurabilir, zehirin kanına karışmasını engelleyebilir. Prana, ışık gibi, aynalar sayesinde artırılabilir ve yansıtılabilir. Prana bir insanın ayna üzerindeki görüntüsüne yönlendirildiğinde, onu, sanki kişinin kendisine yöneltilmişçesine etkilemektedir. Prana toplanabilir, yoğunlaştırılabilir ve aktarılabilir. Prana Vidya teknikleri sayesinde Prana toplanabilir ve canlı veya cansız objelere aktarılabilir. Örneğin Prana suya aktarılabilir ve bu işlem sayesinde suyun tadı değişmekte ve sağaltıcı bir etkiye sahip olmaktadır. Prana ses aracılığıyla nakledilebilir, yayılabilir ve etkisi artırılabilir. Yoga sisteminde Mantra olarak adlanan ses titreşimi bireyin enerji titreşimlerini yükseltmektedir. Doğru cinste bir ses bireyin enerji yükünü artırır. Bu ses titreşimleri doğru şekilde söylenirse fiziksel, zihinsel ve enerjisel sağlık açısından çok yararlıdır. Biyoenerji ve reyki tedavisi uygulayan kişilen aslında Prana’yı kullanmaktadır. Prana Vidya sayesinde Prana enerjisi zihinsel denetim altına alınmaktadır. Bedendeki tüm organlar bu enerji sayesinde çalışmaktadır. Eğer bedendeki enerji kanalları tıkanırsa, beden canlılığını kaybetmekte ve hastalanmaktadır. İnsan güneşlendiğinde cilt aracılığıyla, yemek yedikte dil aracılığıyla, nefes aldığında burun ve akciğerlerin aracılığıyla enerji almaktadır. Kan, sinir ve lenf sistemlerine göre Prana sisteminin farkı, açık sistem olmasıdır. Prana sisteminin açık oluşu, beden ve enerji alanı ile kozmik Prana arasında sürekli alışverişe imkan sağlar. İnsan bedenindeki Çakra denen enerji merkezleri aracılığıyla mikrokozmos ile makrokozmos arasında enerjetik bir iletişim kurulur. Enerji merkezleri aynı zamanda gerçek Prana aktarıcı ve düzenleyicileridirler. Gebe kalma gününden gebeliğin dördüncü ayına kadar cenin anne enerjisi sayesinde yaşamayı sürdürmektedir. Cenin anne bedenindeki bir tümöre benzemektedir. Dört ay içinde ceninin organizmasında beş esas enerji akımı gelişmektedir. Birinci ve ikinci ay cenin tamamen annesinin enerjisine bağlıdır. Üçüncü ay cenin kendi enerji bataryasını kurmaktadır. Dördüncü ay enerji jeneratörü gelişmektedir. Dört aydan sonra enerji akımları müstegil bağımsız olarak ceninin bedeninde harekete geçmekte ve kişisel hayat başlamaktadır. Enerji akımları harekete geçince onlara bağlı olan fiziksel fonksiyonlar aktifleşmektedir. Bununla birlikte, bebek yalnızca doğduktan ve nefes almağa başladıktan sonra enerji tamamen bağımsız hareket etmektedir. Prana alanı buluta benzemekte ve elektromanyetik doğaya sahiptir. Bu elektromanyetik radyasyona neden olmaktadır. Radyasyon sırasında elektrik enerji dalgaları ile manyetik enerji dalgaları 90 derece açı oluşturmaktadır. Bu yuzden enerji spirali meydana gelmektedir. Enerji boyutunu görebilenler bu renkli enerji spirallerini görebilir. Kirlian fotoğrafçılık yöntemiyle bu olgunun resimleri bile çekilmiştir. Bedenin nasıl Prana aldığını anlamak için radyo örneksemesini kullanabiliriz. Radyoyu ayarlayarak istasyondan gelen elektromanyetik dalgaları alabiliriz. Beden radyo gibi enerjiyi çevreden almaktadır. Beden sağlıklı ve enerji kanalları iyi çalışıyorsa, vücut iyi ayarlanmış radyo gibi enerjiyi toplamaktadır. Sağlıksız beden eski bozuk radyoya benzemekte ve çevredeki enerjiyi emmemektedir. Prana Vidya çalışmalarının amacı bedeni ve zihni ayarlayarak organizmayı kozmik enerjiyle doldurmak ve bilinçi yükseltmektir. Prana terimini kullanrak çok dikkatli olmalıyız çünkü Prana olayının iki yönü vardır: evrensel ve bireysel. Evrensel Prana çok incedir ve yalnızca sonsuzu kavrayan zihinle algılanabilinir. Bireysel Prana ise bedene aittir, daha kaba ve somuttur. Bireysel Prana Yoga teknikleri sayesinde kolaylıkla algılanabilir. Maddi everen tezahur ederken Prana ruhi evrenden çıkmaktadır. Fiziksel düzeyde Prana bireysel varoluş gibi ortaya çıkmaktadır. Prana Vidya teknikleri Prana farkındalığını geliştirmektedir. Prana gerçeğini içimizde algıladıktan sonra bu enerjinin evrensel niteliğini de kavrayabiliriz. Piyasada bulunan bir sözde “yoga” kitabında Prana “evrende var olan tüm enerjilerin toplamı” olarak adlandırılmaktadır. Bu yanlış açıklamadır. Prana tüm enerjilerin toplamı değildir, tüm enerjilerin temelidir. Daha sonra yazar diyor ki, “Bu enerji, her ne kadar havanın kimyasal bileşiminde bulunmuyorsa da…” Bu iddia öncekiye zıttır. Çünkü eğer Prana “evrende var olan tüm enerjilerin toplamı”dırsa, o zaman hem hava hem de havanın kimtasal elementleri Prana’dır. Birinci yalnış kavram ikinci yanlış ve mantıksız iddiaya yol açmaktadır. Belli olur ki, yazar bu iddiaları başka kitaplardan toplamış ve biribirine zıt olduğunu bile fark etmemiştir. Sonra yazar diyor ki, “Bu enerjinin bedenimizde var olduğunun bir diğer kanıtı ise, bizi nefes almaya mecbur eden güçtür.” Organizmada karbondioksit oranı yükselince beyin sinir sistemi aracılığıyla akciğerlere sinyal vermekte ve akciğerler harekete geçerek hava almaktadır. Biz oksijen ihtiyacımızı karşılamak için nefes alıp veriyoruz çünkü Prana’yı Çakra denen enerji merkezlerinin aracılığıyla direkt uzaydan alabiliyoruz. Bu yüzden Yogi’ler uzun süre nefeslerini tutabilir. Bu arada organizma Prana sayesinde yaşamını sürdürüyor. Yazarın ileri sürdüğü “kanıt” hiçbir şeyi kanıtlamıyor. Daha sonra yazar diyor ki, “Prana hem pozitif hem de negatiftir.” Bu tamamen yanlış kavramdır. Prana ne pozitif ne de negatiftir. Prana evrensel enerji olduğu için bu niteliklerden özgürdür. Sonra yazar diyor ki, “Beden, besindeki enerjiyi, lokmalar iyi çiğnendiğinde, dilin altındaki guddelerden alır.” Aslında ise lokmalar çiğnendiğinde besindeki enerji dilde bununa Çakra aracılığıyla enerji kanallarına aktarılmaktadır. Bilgi yetersizliğinden yazar iki farklı işlemi karıştırmaktadır. Daha sonra yazar diyor ki, “Enerjinin bedendeki deposu akciğerlerdir.” Oysa organizmada enerjinin deposu akciğerler değil Çakra’lardır. Bunlar yalnız hemen hemen göze çarpan kaba hatalardır. Oysa kitap ince tekniki hatalarla doludur. Piyasada bulunan bu tür sozde “yoga” kitapları insanların kafalarını karıştırmakta ve yanlış kavramlar yaymaktadır. Güneş Prana’sı, hava Prana’sı ve toprak Prana’sı genel beyaz Prana’dan ibarettir. Hava ve toprak Prana’ları ezoterik dilde hayatiyet kürecikleri olarak adlanır. Durugörü yeteneği gelişince bunlar küçük küreler veya ışık damlaları şeklinde görülmektedir. Hayatiyet küreciklerinin boyutları farklıdır. Bazıları daha fazla bazıları ise daha az beyaz Prana birimleri içermektedir. Toprak hayatiyet kürecikleri yere nüfuz etmekte ve yerden birkaç santimetre yükselmektedir. Bunlar hava hayatiyet küreciklerden daha katı ve büyükler. Prana ve Çitta (şuur) devamlı olarak birbirini etkilemektedir. Şuur nereye odaklanmışsa, Prana da oraya yönelmektedir. Prana nereye toplanırsa, şuur da oraya yönelmektedir. Şuur bir araç gibi Prana ve Vasana (istek) denen iki kuvvetli güç aracılığıyla ileriye doğru sürülmektedir. Her an, bu iki güçten daha kuvvetli olanı şuuru yönetmektedir. Top yere çarparak geri geldiği gibi, birey enerji ve şuurun hareketine göre sallanmaktadır. Prana Vidya aracılığıyla enerji dengelenince istekler kontrol altına alınmakta, duygular sakinleşmekte, zihin sabitleşmekte ve suur huzura kavuşmaktadır. İstek güçü üstün geldiğinde nefes düzensiz olmakta, enerji dengesi bozulmakta, zihin tahrik olmakta ve suur rahatsızlanmaktadır. Prana Vidya sayesinde solunum ayarlanınca, enerji dengelenince, istekler kontrol altına alınınca, duygular sakinleşince, zihin sabitleşince ve şuur huzura kavuşunca cinsel enerji kontrol edilmekte ve boşuna harclanmamaktadır. Boylece bireyin enerjetik güçü artmakta ve daha yüksek amaçlar için kullanılmaktadır. Bireyin enerjisi yukarı doğru hareket ederek şuuru saf bilinç haline ulaştırmaktadır. Yoga teknikleri sayesinde nefes işlevleri kontrol altına alınmakta ve enerji farkındalığı gelişmetedir. Bundan sonra enerjiyi beceriyle kullanmak için Prana Vidya teknikleri uygulanmaktadır. Prana beden, zihin ve ruhun canlı bir birim olarak bir arada işlev görmesini sağlayan yaşam gücüdür. Canlı varlığın tüm boyutlarının Prana’ya ihtiyacı vardır. Sağlıklı fiziksel yaşam ve uzun ömürlülük benliğin bireysel organizmayla kendini güçlü bir şekilde özdeşleştirmesini gerektirir, böylece yeterli Prana bedeni canlandıracaktır. Fakat ruhsal sağlık benliğin bu bağlantıların çoğunu bırakmasını gerektirir. Ruhsal evrim yolunda ilerleyen herkes bu ikilemle karşılaşmaktadır. Orijinal Yoga Sistemi bu ikilemin çözülmesini sağlar. Tıpkı her bitki büyümek için hem güneşe hem de yağmura uygun ölcülerde ihtiyaç duyduğu gibi, bir insan da ruhsal tekamül için doğru miktarda ruhsal farkındalık ışığıyla, doğru miktarda benlik bağlantılarının bulutlu örtüsüne ihtiyaç duyar. Çok fazla ruhsallık bireyin dünyasını yakar ve beden fonksiyonlarını denetim altında tutmasını imkansız hale getirir, çok fazla benlik bağları ise bilinci dünyevilik içinde uyutur. Yoga sistemi bu iki unsurun dengede tutulmasını sağlar. Enerjinin bedende hareket etmesi doğal bir olaydır. Kasıtlı veya kasıtsız bu her zaman gerçekleşmektedir. Bilim adamları bedenin içine ve dışına enerjinin akmasını kanıtlamıştır. Bütün bedenlerden devamlı olarak enerji titreşimleri, dalgaları veya şarjları yayılmaktadır. Bazı kişiler uzun ve güçlü enerji dalgalarına, bazıları ise kısa ve zayıf enerji dalgalarına sahiptir. Kirlian fotoğrafçılık yöntemi bunun doğruluğunu kanıtlamıştır. Prana çok incedir ve yalnızca biyoenerji örtüsünün sayesinde hissedilebilir. Hassas kişiler bu enerjiyi hissedebilir. Biyoenerji örtüsü doğuştan güçlü olan kişiler bu enerjiyi doğal olarak hissedir ve başkalarını tedavi edebilir. Bu kişiler Yoga uygulamadan bu güçe sahiptir. Onlar kendi yeteneklerine şaşırmakta ve bu yeteneğin nereden geldiğini ve nasıl çalıştığını merak etmektedirler. Tabii ki bu yetenek kendiliğinden gelişmemiştir. Bu kişiler önceki hayatlarında Yoga tekniklerini uyguladığı için bu yeteneklere sahiptir. Bu yeteneklerini geliştirmek ve daha da bilinçli kullanmak için bu kişiler bu hayatta da Yoga tekniklerini uygulamalıdır. Aksi takdirde bu kişiler her tür olumluz olaylara maruz kalacaklar. Prana sayesinde tedavi etme yeteneğine herkes sahiptir ancak bu yetenek geliştirilmelidir. Prana Vidya teknikleri sayesinde bu yetenek geliştirilip tedavi için kullanılabilir. Bu teknikler bedendeki enerji stokunun farkındalığını geliştirmekte ve tam sağlığa kavuşmak için enerjinin bilinçli kullanmasını öğretmektedir. Bu aşamada birey evrensel enerjiyi kullanarak başkalarını da tedavi edebilir. Prana Vidya tekniklerinin amaçlarından biri enerjinin aktifleştirilmesi ve bilinçli kullanılmasıdır. Prana Vidya teknikleri sayesinde beden ve zihindeki enerji akımları güçlendirilmektedir. Enerjinin artması bilinçin algılanmasını uzun süre korumaktadır. Prana Vidya teknikleri enerjiyi güçlendirerek bilinçi yükselttiği için Yoga sisteminde özel bir yere sahiptir. Birey enerjiyi kontrol altına alarak bedenin farklı bölgelerine göndermektedir. Bilinç ve enerji güçü birleşerek bedenin farklı kısımlarına sırayla ulaşmaktadır. Zihinle yönlendirilen enerji belirli kanallarla bedenin farklı merkezlerine akmaktadır. Bu tekniklerde enerji kanallarının farkındalığı çok önemlidir. Prana Vidya teknikleri enerjinin genişlemesini, toparlanmasını, yoğunlaşmasını, lokalize edilmesini ve görülmesini içermektedir. Enerjinin toparlanması zihnin vahşi eğilimlerini kontrol altına alma için kullanılmaktadır. Bu toparlanma enerjinin yukarı doğru akmasına denk gelmekte ve zihnin susturulmasına ve odaklanmasına yardım etmektedir. Diğer taraftan, zihin donuk olduğunda enerjinin genişlemesi tekniği uygulanmaktadır. Bu halde enerji aşağı doğru akmaktadır. Enerjinin lokalize edilmesi tekniği irade vasıtasıyla enerjini bedenin belirli bölgelerine yöneltmek için kullanılmaktadır. Birey enerji akımını görebilirse, bu teknik daha da etkili olmaktadır. Birey enerji akımını görmüyorsa, o zaman enerjinin hareketini gözünde canlandırmalıdır. Aslında iki faktör: farkındalık ve gözde canlandırma enerjinin güçünü arttırmaktadır. Böylece güçlendirilmiş enerji irade vasıtasıyla yönlendirilmektedir. Prana Vidya tekniklerinin yararları beş düzeyde gerçekleşmektedir: fiziksel, sinirsel, zihinsel, duygusal ve spiritüel. Enerji akımları üzerinde kontrol kazanılınca bu yararlar daha da iyi bir şekilde tecrübe edilmektedir. Birinci fiziksel yarar bedenin tümüyle enerjiyle dolmasıdır. Beden o kadar yenilenmiş, gevşek ve canlı kılınmaktadır ki birey kendini yeniden doğmuş gibi hissetmektedir. Bütün iç organların fonksiyonları düzene girip gelişmektedir. Solunum, dolaşım, endokrin, sinir, kas, sindirim ve boşaltım sistemleri optimal biçimde çalışacaktır. Armonikada çalınan bir nota kulağa hoş gelebilir ama uyum sağlamayan iki nota kulak tırmalayıcıdır. Birçok nota çalınabilir ama onlar uyum sağlamazsa, korkunç bir ses meydene gelebilir. Prana Vidya teknikleri organizmada içsel uyum geliştirmektedir. Boylece iç organlar senkronize edilerek ve uyum içinde çalışarak hayat melodisini en güzel biçimde çalmaktadır. Prana Vidya teknikleri çok gelişmiş ve karışık biyoenerji teknikleridir. Bu tekniklerin bazıları biyoenerji tedavilerinde ve son zamanlar çok yayılmış “reiki” yöntemlerinde kullanılmaktadır. Temel teknikler basitleştirimiş ve onlara birçok spekülasyon eklenmiştir. Bu yüzden “reiki” yönteminin etkileri geçicidir ve çoğu zaman organizmada enerji dengesizliğine, duygusal partlamalara, zihinsel/sinirsel gerginliğe ve depresyona neden olmaktadır. Hiçbir ön, hazırlayıcı uygulamalar yapılmadan bedene ve enerji merkezlerine enerji yüklemek kesinlikle sağlık için zararlı ve tehlikelidir. Başlangıçta iyi gelse bile bir süre sonra organizma olumsuz tepkiler vermektedir. Mükemmel enerji kontrolü seviyesine ulaşmadan bu kişiler başkalarını tedavi ederek kendi enerjilerini kirletmekte ve sağlıklarını tehlikeye atmaktadır. “Reiki” yönteminin geniş yayılmasının tek nedeni bu yöntemin 1-2 seans sırasında öğretilmesidir. Bu tür “hızlı” yöntemler hiçbir zaman kalıcı yararlar sağlayamaz. Prana Vidya teknikleri zihinsel berraklığı, farkındalığı ve zor koşulların üstesinden gelme yeteneğini geliştirerek bilinçin genişlemesine neden olmaktadır. Bu duygular üzerinde kontrol kazandırmakta ve mantıklılığı artırmaktadır. Her şey daha iyi anlaşılmakta ve her fikir, eylem ve ifade arkasındaki belirli amaç sezilmektedir. Tek hedefli konsantrasyon ve sonra da derin meditasyon hallerine kendiliğinden ulaşılmaktadır. Kişiliğin uyumuş merkezleri iradeye yanıt vermekte, bilinçaltı ve blinçsiz zihin üzerinde kontrol kazanılmaktadır. Bu şekilde, Prana Vidya teknikleri tüm kişiliği uyandırmakta ve özün fark edilmesine götürmektedir. |
![]() |